Gelibolu Belediye Başkanı Sn. Mustafa Özacar Polikarpi Belediye Başkanı  karşılamada birbirlerine hediyelerini sundular.



Gelibolu Lozan Mübadilleri Derneği Başkanı Sn Erol Okuyucu Polikarpi köyü papazı Kostas'a 88 yıl sonra atalarının yaşadığı köye ziyaretlerinde günün anısına şilt takdim etti.Bu Tarihi olay belleklere unutulmayacak bir şekilde kazındı.


Polikarpi köyünün yakınlarındaki kaplıca.
  

Vodina şehir parkından sonbahar manzarası


ATATÜRK ümüzün doğduğu ev


  Selanik teki Atatürk evi önünde gelibolu,dan gelen ziyaretçilerin topluca fotoğraf çektirdiler.


Selanik şehrinin sembol yapılarından Beyaz Kule,


Peare belediyesinde meclis üyeleriyle  toplu hatıra fotoğrafı.

Selanik Peare Belediye Başkanı ve Gelibolu Belediye Sn.Mustafa Özacar ,ı samimi şekilde karşıladı.Kendi dedeleri Gelibolu camii kebir mahallesinde yaşamışlar.Hasret giderdiler. Gelibolu Belediye Başkanı Sn.Mustafa Özacar Peare Belediye Başkanını Sardalya festivaline davet etti.


,
        
Mübadiller Selanikten mutlu bir şekilde dostlarından ayrılıp,Kavala,ya hareket ettiler.Kavala da akşam yemeği yiyerek,Gümülcineye ve Dedeağaca uğrayarak Gelibolu ya geldiler.

Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on 12 Kasım 2011 Cumartesi
1 yorum
kategori: | | edit post



Okulda muhtemelen görmediğiniz bir konu Mübadele. Konuya Fransız kaldıysanız Çatalca'da açılan Mübadele Müzesi öğrenmek iyi bir başlangıç. Lozan Mübadilleri Vakfı'ndan Sadrettin Soylu bize müzenin detaylarını anlattı.  

 
Müzeye ve vakfa geçmeden evvel, pek çok kişinin konuya yabancı olduğunu varsayarak sizin ağzınızdan dinleyelim, Mübadele nedir?
Lozan Nüfus Mübadelesi kısaca, 1912 Balkan Savaşı’ndan başlayarak1922’ye kadar süren, Balkanlar’da, Ege adalarında, Anadolu’da büyük acılara sahne olan savaşların sonunda coğrafyamızda yeni siyasal yapılanmalarla sonuçlanan kararların alındığı Lozan Barış Antlaşması’nın bir eki olarak ele alınmıştır. Temelde Kurtuluş Savaşı’nda yenik düşen Yunan ordusunun Anadolu’dan çekilişi sonrasında Yunanistan’da ortaya çıkan sığınmacılar ve esirlerin değişimi konusunun halli için İngiltere temsilcisi Lord Curzon’un önerisiyle şekillenmiştir. Buna göre Yunanistan’da yerleşik Müslümanlarla Türkiye’de yerleşik Ortodoks Rumlar’ın zorunlu göçünü öngören Mübadele Sözleşmesi imzalandı ve sözleşme uyarınca, İstanbul’daki Ortodoks Rumlar ile Batı Trakya’daki Müslümanlar hariç Yunanistan’da yerleşik bütün Müslümanlar Türkiye’ye, Türkiye’de yerleşik bütün Ortodoks Rumlar Yunanistan’a gönderildi. Mübadele sözleşmesinin kapsamına 18 Ekim 1912 tarihinden sonra yurtlarını terk etmiş olanlar da alınarak mülteciler sorununa bir çözüm bulunmuş oldu. Tarihteki bu kitlesel ve zorunlu göçe kısaca ‘mübadele’, bu insanlara da ‘mübadil’ deniyor. Mübadele savaş sonrasının zor şartlarında, çok kısa zamanda ve günün yetersiz teknik şartlarında yeni ve büyük acılar içinde gerçekleştirilebilmiş.
Lozan Mübadilleri Vakfı’nın üyesisiniz. Nedir vakfın kuruluş amacı?
Mübadiller antlaşma gereğince taşınabilir eşyaları dışındaki tüm mal varlıklarını terk ettikleri ülkede bıraktılar. Geride bırakılan, ortak bir tarih ve onun ürünü olan kültürel bir miras. Vakfın kuruluş amacı da mübadillerin kültür, sanat ve folklorik değerlerini korumak ve yaşatmak, bunu için çeşitli etkinlikler yapmak, geride bıraktıkları insanlık mirası olan kültür varlıklarının korunması için çaba göstermek, beraberinde taşıdıkları bilgi  birikimlerini, bugünkü kültürümüzün oluşumunda önemli etkisi olan değerlerin ve yakın tarihimizin bilimsel olarak araştırılmasına öncülük etmek. Vakfımız bu amaçların  gerçekleştirilmesi için  çeşitli projeler üretti bugüne dek.
Mübadele Müzesi  2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Çatalca Belediyesi ve Lozan Mübadilleri Vakfı işbirliğiyle bu ay kapılarını açtı. Bir mübadele müzesi açma fikri nereden geldi ilk olarak? Sonrasında bu kurumlar nasıl bir araya geldi?
Mübadele Müzesi fikri vakfın kuruluşundan itibaren temel hedeflerden biri olarak görülüyor. Bir vakıf kurma girişimi için 76 yıl beklendi. Bugün mutlulukla görüyoruz ki ülkemizin her yanında mübadil dernekleri kurulmakta, müzeler için girişimler olmakta. Yunanistan ziyaretlerimizde özellikle küçük mübadil köylerinde dahi müzeciklerin bulunduğunu görmek bizi bu konuyu dikkate almaya yöneltti.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti süreciyle birlikte bu girişimin olabilirliği üzerine kafa yorarken daha önce Çatalca ziyaretlerimizde ilgimizi çeken bu yapıyla ilgili araştırmaya giriştik. Kütür Başkenti Ajansı ile düşüncemizi paylaştık.Olabilirliği üzerine olumlu yaklaşım alınca, Ajans’a bir proje sunmak gerekti. Öneri projemizi gerçekleştirebilmek için Lozan Mübadilleri Vakfı’nı proje girişimcisi ve yürütücüsü, Çatalca Belediyesi’nin proje ortağı ve mülk sahibinin de proje destekçisi olarak yer aldığı bir protokolü Ajans’a sunduk. İşin en önemli kısmı bundan sonra başladı. Bina Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından  ikinci grup eski eser olarak tescilli olduğu için rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin onanması gerekti. Projemiz sadece bir müze binasını içermiyor. Bir Mübadele Sokağı ve Mübadele Meydanı ile Mübadele Anıtı ve Rölyefi’ni de içerecek şekilde Yüksek Mimar Nüshet Ak ve benim tarafımdan hazırlandı.
Neden merkezi bir yer yerine Çatalca’yı seçtiniz? 
Böyle bir müzeyi gerçekleştirebilmek için yeterli kaynağımız yok. İstanbul’da bir müze için arsa temin tahsis ve inşaatının maliyeti ortada. Eski bir yapı bulmakta ve tahsis almakta da zorlandık. Çatalca her şeyden önce önemli bir mübadil ve göçmen yerleşkesi. Trakya genelde Rumeli kökenli olmakla birlikte Çatalca ilçesi ve köyleri özellikle mübadelede Yunanistan’ın Grebene-Nasliç bölgesinden gelmiş kendilerini ‘Patriyot’ (hemşehri) olarak adlandırdığımız homojen ve geniş bir mübadil nüfusa sahip. Bunun yanında Selanik ve Drama yöresinden mübadillerle, Bulgaristan göçmenlerini de barındırıyor. Bunun için Çatalca önemliydi.
Müzenin yer aldığı binanın da mübadeleyle bir ilgisi var sanırım.
Çatalca Osmanlı döneminde Mübadele öncesinde önemli bir Rum nüfusa sahipti. Müzemizin yer aldığı yapı Çatalca’nın en eski yerleşkesi olan Kaleiçi Mahallesi’nde. Çatalca Kalesi’nin geçmişi Bizans’a Anastasius’a kadar uzanmaktadır. Kale surlarından ve eski yapılardan çok azı günümüze ulaşabilmiş. Müze girişiminin etkilerinden biri de yörenin özellikle kale içinin kurtarılması, korunması, yaşatılması. Müze binasının 1913’te taverna olarak yapıldığını biliyoruz. 1924’te Mübadele gerçekleşince bina milli emlak emrine veriliyor. Sonra Ziraat Bankası’na tahsis ediliyor. Kaleiçi önemini yitirip, banka taşınınca bina satılıyor. Yeni sahipleri Ölçer ailesi. 
Müzede neler sergileniyor? Nasıl elde edildi bu eserler?
Mübadillerin yanlarında getirebildikleri genellikle küçük taşınabilir eşyalarıydı ama en önemlisi bellekleriydi. Müze mübadelenin hikâyesini güncelleyebilecek bir anlatımla tarihsel belleğimize ışık tutacak.  Anı eşyaları, belge niteliğinde evrak  ve  fotoğraflar, kıyafetler, tekstil ürünleri ve en önemlisi mübadelenin ayrılmaz parçası mübadilleri taşıyan gemilerden  Gülcemal’in maketi. Ninelerimizin çeyiz sandıkları ve gelinliklerini sayabiliriz. Eserlerin elde edilişi için bir kampanya yürüttük, heyecanlı bir katılım oldu. Sanırım müze açıldıktan sonra da bu devam edecek.
Mübadele Müzesi
(0212) 245 61 35 Kaleiçi Mahallesi, Çatalca.
Pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 arasında açık.


Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on 10 Şubat 2011 Perşembe
0 yorum
kategori: | | edit post

MÜBADELENİN 88.YILDÖNÜMÜ ANILDI 
   
Lozan Mübadilleri Vakfı öncülüğünde bir araya gelen Mübadil Kuruluşları, Tuzla, Samsun, Mudanya ve Kuşadası İskelelerinde denize çiçek atarak savaşlarda ve göç yollarında ölenleri anarak çekilen acıların bir daha yaşanmamasını diledi...



MÜBADELENİN 88.YILDÖNÜMÜ ANILDI
Yükleyen tuzlagazetesi. - Dünyadan haber videoları

Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on 30 Ocak 2011 Pazar
0 yorum
kategori: | | edit post




Samsun Mübadele Derneğinin il özel idaresi ile ortaklaşa gerçekleştireceği Alaçam Mübadele Müzesi projesine Kültür Bakanlığında onay çıktığı öğrenildi.

Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY'ın imzaladığı onay ile kuruluşu onaylanan Alaçam Mübadele Müzesi,

- Çatalca'dan sonra hizmete girecek ikinci mübadele müzesi,
- Kültür Bakanlığı envanterine kayıtlı ilk mübadele müzesi

olarak tarihe geçti.

Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on 29 Ocak 2011 Cumartesi
1 yorum
kategori: | | edit post




ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Bu gün, 30 Ocak 1923 tarihinde Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan nüfus mübadelesi sözleşmesinin 88. yıl dönümündür. .

1912-1922 yılları arasında Balkanlar’da, Ege Adaları’nda ve Anadolu’da yüz binlerce insan savaşlar nedeniyle hayatını kaybetmiş, yüz binlerce insan doğdukları toprakları terk etmeye mecbur bırakılmıştır. Göçe zorlanan bu insanların büyük çoğunluğu göç yollarında çete baskınlarından, hastalıktan ve açlıktan yaşamını yitirmiştir.

Yüzyıllar boyu yaşadıkları toprakları zorunlu göçle terk etmek zorunda kalan mübadillerin çocukları ve torunları olan bizler, mübadelenin yarattığı sosyal ve kültürel travmanın izlerini bugün bile tam olarak silebilmiş değiliz.

Öte yandan, biz mübadiller Türkiye ve Yunanistan halkları arasında çok uzun yıllara dayanan talihsiz ön yargıların giderek kırılmakta olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Geçen sene dile getirdiğimiz "ata topraklarına giderken vize istenmemesi" talebimiz, tam olarak giderilmese de Yunanistan’ın yeşil pasaportlara vizeyi kaldırmasını memnuniyetle karşılıyor, normal pasaportlara da vizenin kısa sürede ve tamamen kaldırılmasını AB, Türkiye ve Yunanistan makamlarından talep ediyoruz.

Ayrıca, Rum Ortodoks mübadillerin Sümela Manastırında ayin yapmalarına izin verilmesini ve Selanik Belediye Başkanı Yiannis Boutaris’in, Türkler için bir anıt dikilmesi ve Müslümanların ibadetine bir mekan tahsis edilmesi yönündeki girişimlerini de alkışlıyoruz.

Her iki tarafın da atalarının yaşadıkları topraklarda, atalarının ruhu için inandıkları gibi dua edebilmeleri, özgür biçimde kendi inançları doğrultusunda ibadet edebilmeleri insanca bir taleptir. Yakın gelecekte Türk-Müslüman mübadillerin de Selanik'te ve diğer ata topraklarında tıpkı Rum Ortodoks mübadillerin Sümela'da yapabildikleri gibi ibadet edebilmelerinin de mümkün olacağını görmeyi bekliyoruz.

Her iki ülke yöneticilerinden Türkiye ve Yunanistan halkları arasında her alanda gelişen dostluk ve işbirliği ortamının gelişmesi yolunda çaba göstermelerini, duygularımızı incitecek beyanlardan kaçınmalarını, aramıza duvarlar inşa etmemelerini rica ediyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, göç yollarında kaybettiğimiz tüm büyüklerimizin ve vefat eden birinci kuşak mübadillerin aziz ruhları önünde saygıyla eğiliyor, hayatta kalan son birinci kuşak mübadillere sağlıklı, uzun ömür diliyoruz.

Çekilen acılar bir daha yaşanmasın diyoruz..

Türkiye Mübadiller Platformuna üye kuruluşlar

Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on


Mübadele yıllarında gemiyle Türkiye'ye gelen kafilenin içindeki annenin dramı bugün bile yürekleri dağlıyor...

Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan mübadelede yaşanan insanlık trajedisinin aradan onca yıl geçmesine rağmen tazeliğini koruduğunu söyledi....

TRT Haber kanalında gündeme ilişkin konuları ekrana getiren Elif Akkuş'un sunduğu Merkez Haber'e konuk olan Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Sefer Güvenç, Çatalca'da açılan Mübadele Müzesi'ne ilginin yoğun olduğunu anlattı.

Aradan bunca zaman geçmesine rağmen mübadele hatıralarının belleklerden silinmediğini söyleyen Güvenç, son derece insanlık trajidelerinin yaşandığını belirtti

Güvenç Mübadele Müzesi'ne olan yoğun ilgi hakkında şöyle konuştu:

Evet biz bu kadar ummuyorduk açıkçası… Bir de İstanbul merkezde değil Çatalca gibi kenar bir kasabada olmasına rağmen. Büyük bir özlem var tabii, 80-90 yıllık bir özlem bu. Hatta diyebiliriz ki, 10 yıllık 200 yıllık bir özlem bu. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 50’si göç kökenlidir. Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan, Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybettiği topraklardan gelen insanların torunları yaşıyor bu ülkede. Fakat şimdiye kadar maalesef göç temalı bir müze Türkiye’de oluşmamış. Bu nedenle olsa gerek sadece mübadiller açısından değil; bütün göç kökenli insanlar tarafından Mübadele Müzesi ilgiyle karşılandı. İlk açıldığı günden bu yana yoğun bir ziyaretçi akınına şahit oldu.



ANNESİ ÖLEN ÇOCUĞUNA NİNNİLER SÖYLEMİŞ!

Güvenç, Elif Akkuş'un "Özellikle o gemi maketi (tarihi Gülcemal vapurunu kastediyor) gelişi önemli galiba değil mi? Çünkü onun da bir hikayesi var" sorusunu yanıtlarken bir de ilginç örnek verdi:

Gemi mübadillerin belleklerinde çok derin izler bıraktı. Burada ilk defa denizle tanışan insanlar vardı. Makedonya’nın dağlık bölgesinde oturan insanları düşünün, gemi nedir –onların tabiriyle vapur nedir- bilmiyorlar ve ilk defa gemiye biniyorlar. Tabii o günkü teknolojik şartlarda çok konforlu gemiler değil bunlar. Yük şileplerinden bozma belirli tadilatlarla mübadilleri taşımasına görevlendirilmiş gemiler bunlar. Dolayısıyla gemi yolculuğu çok meşakkatli olmuş, çok çileler çekilmiş. İnsanlar güvertelerde, açık alanlarda yolculuk etmek zorunda kalmış ve hastalıklardan çok insan yaşamını yitirmiş. Şöyle dramatik olay var, gemide vefat eden insanlar denize veriliyor; yani denize atılıyor. Bu türden acı olaylar var. Hatta anlatılan bir olay daha var. Bazı mübadiller ölülerini saklamışlar. Tanıklıklar var bu konuda. Bir kadının çocuğu ölmüş ama o çocuğu sanki ölmemiş gibi ona ninniler söylemiş.




Kaynak : http://www.internethaber.com/olen-cocuga-ninni-soyleyen-anne--320581h.htm

Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on 11 Ocak 2011 Salı


Gelibolu Lozan Mubadilleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi değerli dostumuz ve kardeşimiz Cengiz Candan'ı (Gelibolu İlçe Tarım Müdürü) kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Gelibolu Lozan Mübadilleri Derneği olarak kardeşimize Allah'tan rahmet sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Işık içinde yatsın.

Gelibolu Lozan Mubadilleri Derneği.

Devamını Oku
Gönderen gelibolu lozan mubadilleri derneği on
1 yorum
kategori: | | edit post

İzleyiciler

Ziyaretçi İstatistik

Site Sayacı